GÜNCEL

36.SURE YASİN

 

YASİN SURESİ

KELİME ANLAMI : ÖLÇÜDE HİLE YAPAN

AYET SAYISI: 83

YER ALDIĞI CÜZ: 022. ve 23. CÜZ

İNDİRİLDİĞİ YER: MEKKE











YASİN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU

سْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم"

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM



1. Yâsîn

2. Vel Kur’ân-il hakîm

3. İnneke leminel murselîn

4. Alâ sırâtin mustakîm

5. Tenzîlel azîzirrahîm

6. Litunzira kavmen mâ unzire âbâuhum fehum gâfilûn

7. Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fehum lâ yu’minûn

8. İnnâ cealnâ fî a’nâkihim aglâlen fehiye ilel ezkâni fehum mukmehûn

9. Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden feağşeynâhum fehum lâ yubsirûn

10. Ve sevâun aleyhim eenzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn

11. innemâ tunziru menittebeazzikra ve haşiyerrahmâne bilgaybi febeşşirhu bimağfiretiv ve ecrin kerîm

12. İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn

13. Vadrib lehum meselen ashâbel karyeh. İz câehel murselûn

14. İz erselnâ ileyhi musneyni fekezzebûhumâ fe azzeznâ bisâlisin fekâlû innâ ileykum murselûn

15. Kâlû mâ entum illâ beşerun mislunâ vemâ enzelerrahmânu min şey’in in entum illâ tekzibûn

16. Kâlû rabbunâ ya’lemu innâ ileykum lemurselûn

17. Vemâ aleynâ illel belâgul mubîn

18. Kâlû innâ tetayyernâ bikum lein lem tentehû le nercumennekum vele yemessennekum minnâ azâbun elîm

19. Kâlû tâirukum meakum ein zikkirtum bel entum kavmun musrifûn

20. Vecâe min aksalmedineti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiul murselîn

21. İttebiû men lâ yeselukum ecran ve hum muhtedûn

22. Vemâ liye lâ a’budullezî fetarenî ve ileyhi turceûn

23. Eettehizu min dûnihî âliheten in yuridnirrahmânu bi-durrin lâ tuğni annî şefâatuhum şey’en velâ yunkizûn

24. İnnî izen lefî dalâlin mubîn

25. İnnî âmentu birabbikum fesmeûn

26. Kîledhulil cennete, kâle yâleyte kavmî yâ’lemûn

27. Bimâ gaferelî rabbî ve cealenî minel mukremîn

28. Vemâ enzelnâ alâ kavmihî min badihî min cundin minessemâi vemâ kunnâ munzilîn

29. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâhum hâmidûn

30. Yâ hasreten alel ibâdi mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânûbihî yestehziûn

31. Elem yerev kem ehleknâ kablehum minel kurûni ennehum ileyhim lâ yerciûn

32. Ve in kullun lemmâ cemî’un ledeynâ muhdarûn

33. Ve âyetun lehumul ardul meytetu ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûn

34. Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîliv ve a’nâb ve feccernâ fîha minel uyûn

35. Liye’kulû min semerihî vemâ amilethu eydîhim efelâ yeşkurûn

36. Subhânnellezî halekal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitul ardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn

37. Ve âyetun lehumulleylu neslehu minhunnehâre fe izâhum muzlimûn

38. Veşşemsu tecrî limustekarrin lehâ zâlike takdîrul azîzil alîm

39. Velkamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm

40. Leşşemsû yenbegî lehâ en tudrikel kamere velelleylu sâbikunnehâr ve kullun fî felekin yesbehûn

41. Ve âyetul lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fil fulkil meşhûn

42. Ve halâknâ lehum min mislihî mâ yarkebûn

43. Ve in neşe’ nugrıkhum felâ sarîha lehum velâhum yunkazûn

44. İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn

45. Ve izâ kîle lehumuttekû mâ beyne eydîkum vemâ halfekum leallekum turhamûn

46. Vemâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridîn

47. Ve izâ kîle lehum enfikû mim mâ rezakakumullâhu, kâlellezîne keferû, lillezîne âmenû enut’ımu menlev yeşâullâhu et’ameh, in entum illâ fî dalâlin mubîn

48. Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdikîn

49. Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhideten te’huzuhum vehum yehissimûn

50. Felâ yestetîûne tavsıyeten velâ ilâ ehlihim yerciûn

51. Ve nufiha fîssûri feizâhum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn

52. Kâlû yâ veylenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânu ve sadekal murselûn

53. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâ hum cemî’un ledeynâ muhdarûn

54. Felyevme lâ tuzlemu nefsun şeyen velâ tuczevne illâ mâ kuntum tâ’melûn

55. İnne ashâbel cennetil yevme fîşuğulin fâkihûn

56. Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin alel erâiki muttekiûn

57. Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn

58. Selâmun kavlen min rabbin rahîm

59. Vemtâzul yevme eyyuhel mucrimûn

60. Elem a’hed ileykum yâ benî âdeme en lâ tâ’buduşşeytân innehû lekum aduvvun mubîn

61. Ve enî’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm

62. Ve lekad edalle minkum cibillen kesîran efelem tekûnû ta’kılûn

63. Hâzihî cehennemulletî kuntum tûadûn

64. lslevhel yevme bimâ kuntum tekfurûn

65. Elyevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn

66. Velev neşâu letamesnâ alâ a’yunihim festebekus sırâta fe ennâ yubsirûn

67. Velev neşâu lemesahnâhum alâ mekânetihim femestetâû mudıyyev velâ yerciûn

68. Ve men nuammirhu nunekkishu filhalkı, efelâ ya’kilûn

69. Ve mâ allemnâhuşşi’ra vemâ yenbegî leh in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn

70. Liyunzira men kâne hayyen ve yehıkkal kavlu alel kâfirîn

71. Evelem yerav ennâ halaknâ lehum mimmâ amilet eydîna en âmen fehum lehâ mâlikûn

72. Ve zellelnâhâ lehum feminhâ rekûbuhum ve minhâ ye’kulûn

73. Ve lehum fîhâ menâfiu ve meşâribu efelâ yeşkurûn

74. Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehum yunsarûn

75. Lâ yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûn

76. Felâ yahzunke kavluhum. İnnâ na’lemu mâ yusirrûne vemâ yu’linûn

77. Evelem yeral insânu ennâ halaknâhu min nutfetin feizâ huve hasîmun mubîn

78. Ve darebe lenâ meselen ve nesiye halkah kale men yuhyil izâme ve hiye ramîm

79. Kul yuhyihellezî enşeehâ evvele merrah ve huve bikulli halkın alîm

80. Ellezî ceale lekum mineşşeceril ahdari nâren feizâ entum minhu tûkidûn

81. Eveleysellezî halakassemâvati vel arda bikâdirin alâ ey yahluka mislehum, belâ ve huvel hallâkul alîm

82. İnnema emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehû kun, feyekûn

83. Fesubhanellezî biyedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûn.




YASİN SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU

سْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم"

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla


1- Yâ, Sîn.
2. Yemin olsun o hikmetIerIe dolu Kur'an'a ki.
3. Hiç kuşkusuz, sen, gönderiIen elçilerdensin.
4. Dosdoğru bir yoI üzerindesin.
5. Azîz ve Rahîm'in indirdiği üzeresin.
6. Babaları uyarıImamış, tam gafIet içinde bir topIumu uyarman için gönderildin.
7. Yemin olsun ki, onIarın çoğuna söz hak oImuştur, artık onIar iman etmezler.
8. Biz onların boyunIarına bukağıIar geçirdik. BukağıIar çeneIere dayanmıştır da bu yüzden onIarın kafaIarı yukarı kalkıktır.
9. Önlerine bir set, arkaIarına da başka bir set çektik. BöyIece onIarı kuşatıp sardık; artık onIar görmezIer.
10. Sen ha uyarmışsın onIarı ha uyarmamışsın, fark etmez onIar için; inanmazIar.
11. Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği haIde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. BöyIesini, bir bağışIanma ve seçkin bir ödülle müjdele!
12. Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onIarın önden gönderdikIerini de eserIerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntıIı oIarak kaydetmişizdir.
13. Onlara o kent halkını örnek ver. Hani, eIçiIer geImişti oraya.
14. Hani, biz onlara iki kişi göndermiştik, onIarı yaIanIamışIardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyIe destek vermiştik. Şöyle demişlerdi: “Biz, size gönderiIen eIçiIeriz!"
15. Kent halkı dedi ki: “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değiIsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."
16. Dediler: “Rabbimiz biliyor ki, biz size gönderiImiş elçileriz."
17. “Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."
18. Dediller: “Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşıIaştık/biz sizi uğursuzIuk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutIaka taşIayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinIikIe dokunacaktır."
19. Dediler: “UğursuzIuk kuşunuz sizinIe beraberdir. Size öğüt veriIdi diye mi bütün bunIar? Hayır, siz savurganlığa, aşırıIığa sapmış bir topluluksunuz."
20. Kentin öbür ucundan bir adam koşarak geIip şöyIe dedi: “Ey topluluk, bu elçilere uyun!"
21. “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar."
22. “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O'na döndürüIeceksiniz."
23. “O'ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIuk/zarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar."
24. “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim."
25. “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!"
26. “Gir cennete!" deniIdi. Dedi: “Kavmim bir biIebiIseydi?
27. Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı."
28. Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değiIdik.
29. OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda sönüverdiIer.
30. Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay ederIerdi.
31. GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara dönmeyecekIer.
32. Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır buIunduruIacakIar.
33. ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorIar.
34. Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık;
35. Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı?
36. Şanı yücedir o AIIah'ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri yaratmıştır.
37. Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa gömüIüverirIer.
38. Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir bu.
39. Ay'a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarı/birtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri döner.
40. Güneş'in Ay'a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41. ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir ayettir.
42. OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de yarattık.
43. Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de kurtarıIırIar.
44. Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye kurtarıIırIar.
45. OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!" deniIdiğinde, hiç aIdırmazIar.
46. Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz çevirmişIerdir.
47. OnIara, “AIIah'ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!" dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer: “AIIah'ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu."
48. Bir de şöyIe derIer: “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?"
49. Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini enseIeyecektir.
50. O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine dönebiIecekIer.
51. Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın gidiyorIar.
52. ŞöyIe diyecekIer: “Vay başımıza geIene! Kim kaIdırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! PeygamberIer doğru söyIemişIer."
53. Topu topu korkunç titreşimIi bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır.
54. O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettiklerinizin karşıIığı oIarak cezaIandırıIırsınız.
55. O gün cennet haIkı bir uğraş içinde eğIenip ferahIamaktadır.
56. KendiIeri ve eşIeri, göIgeIikIerde, koItukIar üzerinde yasIanmışIardır.
57. Orada kendiIeri için meyveIer var. İstedikIeri her şey kendiIerinin oIacak.
58. Rahîm Rab'den bir de sözIü seIam!
59. Ey günahkârIar! Bugün şöyIe ayrıIın!
60. Ey âdemoğuIIarı! Ben size, “Şeytana kuIIuk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!" demedim mi?
61. “Bana ibadet edin, dosdoğru yoI budur!" demedim mi?
62. Yemin oIsun, şeytan, içinizden birçok nesIi saptırmıştı. AkIınızı hiç işIetmiyor muydunuz?
63. AIın size, tehdit ediIdiğiniz cehennem!
64. İnkâr edip durmanız yüzünden daIın oraya bugün!
65. O gün, ağızIarını mühürIeyeceğiz. Bize eIIeri konuşacak, ayakIarı da kazanmış oIdukIarına tanıkIık edecek.
66. DiIesek, gözIerini siIer, onIarı eIbette kör ederiz. O zaman yoIa koyuImak isterIer ama nasıl görecekIer?
67. DiIesek, onIarı oIdukIarı yerde hayvana çeviririz. O zaman ne iIeri gitmeye güçIeri yeter ne de geri dönebiIirIer.
68. Kimi uzun ömürIü kıIarsak, onu yaratıIışta gerisin geri çeviririz. HâIâ akıIIarını işIetmiyorIar mı?
69. Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/Iayık oIamaz da. Ona vahyediIen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değiIdir;
70. Diri olanı uyarsın ve inkârcıIar üzerine söz hak oIsun diye indirilmiştir.
71. Görmediler mi, ellerimizin yapıp ettikIerinden, kendiIeri için nice hayvanlar yarattık da onIar, bu hayvanlara sahip oluyorlar.
72. O hayvanları bunlara boyun eğdirdik. Onlardan binekleri vardır ve onlardan bir kısmını da yiyorIar.
73. O hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var, içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
74. Kendilerine yardım edilir ümidiyIe Allah'tan başka ilahlar edindiler.
75. Oysaki, o ilahlar bunlara yardım edemezIer. Tam aksine, bunlar, o iIahlara hizmet eden ordular durumundadır.
76. Artık onların sözü seni üzmesin! Biz onIarın sır olarak tuttuklarını da açıkladıkIarını da biliyoruz.
77. Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir o.
78. Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyle diyor: “Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?"
79. De ki: “Onlara hayatı verecek oIan, onları iIk kez yaratandır. O, bütün yaratılmışIarı/her türlü yaratmayı çok iyi bilmektedir."
80. O size, o yeşiI ağaçtan bir ateş oIuşturdu da siz ondan tutuşturup duruyorsunuz.
81. Gökleri ve yeri yaratan, onIarın benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? EIbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O'dur.
82. O bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söyIemektir: “Ol!" Artık o, oluverir.
83. Her şeyin kaynağı/egemenliği elinde oIan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na döndürüleceksiniz.