KÜTÜB-İ SİTTE ALİMLERİ
Kütübi Sitte Nedir?
Ehli sünnet alanında en iyi Hadis kaynağı
olarak kabul edilen sağlam bilgileriyle dikkat çeken altı kitap anlamına gelen
kitap serisine Kütübi sitte denmektedir.
Müslümanlar tarafından bu kitap oldukça merak
edilmektedir. Tanımdan da anlayacağımız gibi Kütübi sitte 6 adet ayrı kitaptan
oluşmaktadır. Bu kitaplara Hadis kitabı da denmektedir.
İşte Kütübi sitte yazarları kitaplarıyla beraber şöyle sıralanmaktadır:
- Buhari: El camiu's sahih
- Müslim: El camiu's sahih
- Ebu Davud: Sünen-i Ebu Davud
- İbn Mâce: Sünen-i İbn Mace
- Nesai: Sünen-i Nesai
- Tirmizi: Sünen-i Tirmizi
Kütübi Sitte Ne Zaman Yazıldı?
Kütübi
sitte kitaplarının her birinde çok sayıda Hadis bulunmaktadır. Kolektif
yazarlardan oluşan Kütübi sitte kitaplarının tam olarak ne zaman yazıldığı
bilinmese de yayınlanma tarihi 1992 senesidir.
1-Muhammed El-Buhari (El-Cami'us Sahih)
Kütübi Sitte Alimleri İçinde Yer Alır. Eseri El-Cami’us Sahih’tir. El-Câmiu’s-Sahîh te mükerrerlerle beraber 7000 civarında hadis bulunur
Hadis bilginlerinin ileri gelenlerinden birisidir. Buhari’min babası ve dedesi hakkında pek
bilgimiz yoktur. Muhammed el-Buhârî, 13 Şevvâl 194 h./21 Temmuz 810
tarihinde cuma günü Buhara'da doğmuştur.
Buhari, henüz bebek iken babası vefat etmiş, kardeşi Ahmet’le
birlikte yetim kalmıştır. Annesinin terbiyesi altında büyümüş, küçük yaşta
Kur'an'ı ezberlemiş ve Arapça öğrenmiştir.
Babasından kalan servet onun hiç kimseye muhtaç olmadan
ilim öğrenmesinde yararlı oldu. On bir yaşında hadis öğrenmeye başladı. On altı
yaşında annesi ve kardeşi Ahmed'le birlikte hacca gitti. Annesi ve kardeşi Buhara’ya
dönerken, kendisi ilim öğrenmek isteğiyle Mekke'de kaldı. (210 h./825).
Şam-Mısır-Basra-Bağdat
On sekiz yaşında "Kitâbu Kadâya's-Sahabe
ve't-Tâbiin" ile "et-Târîhü'l-Kebîr" adlı eserlerini yazdı. İlim
öğrenmek için Şam'a, Mısır'a, Basra'ya, Bağdat'a gitti. Bu amaçla altı yıl
Hicâz'da kaldı. Buhârî, hadis öğrenmek ve nakletmekle kalmadı. Şiirle de
ilgilendi. Ancak fazla şiir yazmadı. Savaş sporlarına ilgi duydu, ata bindi, ok
attı.
Akranları Buhari’den övgüyle bahsederler. Onu
övenler arasında büyük muhaddis İmam Müslim'de vardır. Buna
rağmen, Buhari’min üstünlüğünü çekemeyenler fitne çıkarmaktan geri kalmadılar. Buhari’min
"Kur'an mahluktur" düşüncesini savunduğunu yaydılar.
Buhara’dan Sürüldü
Dedikodulardan rahatsız olan Buhari, memleketi Buhara’ya
gitti. Burada da rahat edemedi. Buhara emiri ile arası açıldı. Buhara Emiri Halid
İbn Ahmed, çocuklarına Câmiu's-Sahîh'i ve et-Tarih'i okutması için Buhari’yi
konağına çağırır fakat Buhari, bu teklifi kabul etmez.
İlim meclislerinin herkese açık olduğunu, isteyenin
gelerek yararlanabileceğini, ilmi valinin konağının duvarları arasına
hapsedemeyeceğini bildirir. Bu olay üzerine Ahmed İbn Hâlid, onu Buhara'dan
sürer.
Vefatı
Buhara'dan ayrıldıktan sonra Semerkand'a gider. Hartenk köyünde bulunan
akrabalarının arasına yerleşir. Semerkand'lılar, Buhârî'den yararlanmak
isterler. Bir heyet gönderip Semerkand'a gelmesi ricasında bulunurlar. Buhârî,
Semerkand'a gitmek için hazırlık yapmaya başlar ancak bu arada hastalanır ve
Ramazan Bayramı gecesi vefat eder (30 Ramazan 256 h./31 Ağustos 869). Cenazesi,
bayram günü öğleden sonra kılınarak Hartenk'e defnedilir.
Ezber
zekâsı
İmam Buhârî keskin bir zekâ ve ezberleme yeteneğine sahipti. Herhangi bir şeyi
ezberlemesi için ona bir defa bakması veya onu bir defa dinlemesi yeterliydi.
Bağdatlıların ve Semerkandlılar'ın O'nun zekâ seviyesini denemek için sordukları
sorular bunu göstermesi bakımından önemlidir. Gezileri sırasında dinlediklerini
yazmaması ve kendisine takılanlara, dinlediği bütün hadisleri ezberden okuması
da dikkat çekicidir. O aynı zamanda çok hadis ezberlemekle de şöhret bulmuştu.
Kütübü sitte müelliflerinden en-Nesâî, Buhari’yi
bizzat görüştüğü şeyhler arasında saydıktan sonra şöyle demiştir: "O,
sika, inanılır, akıllı bir muhaddistir. İslâm tarihinde ilk defa sahih kitap
yazan odur."
Öğrencileri
Öğrencileri arasında da en meşhurları şunlardır;
Ebu İsa et-Tirmîzî, Muhammed b. Nasru'l Mervezî, İbni Ebi Dâvud, Müslim b.
Haccac ve en-Nesâi.
2-Müslim Bin Haccâc (El-Cami'us Sahih)
Hadis âlimlerinin en üstünlerinden olup, Kütüb-i Sitte adıyla bilinen meşhur altı hadis kitabından ikincisinin yani Sahih-i Müslim’in müellifidir.
İsmi, Müslim bin Haccâc bin Müslim el-Kuşeyri en-Nişaburi, künyesi Ebul-Hüseyin’dir. 821 (H.206) senesinde Nişabur’da doğdu. 875 (H.261) tarihinde burada vefat etti.
Nişabur’un bir mahallesi olan Nasrâbad’da defnedildi. Büyük hadis imamlarından olup, Arapların Beni Kuşeyr kabilesine mensuptur. İmam-ı Müslim, zamanının büyük hadis âlimlerinden hadis-i şerif dinlemek ve öğrenmek için, Hicâz, Irak, Şam ve Mısır’ı dolaştı. Yahyâ bin Yahyâ en-Nişaburi, Ahmed bin Hanbel, Kuteybe bin Sa’id, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Osman bin Ebi Şeybe, imam-ı Şafii hazretlerinin talebelerinden Harmele bin Yahyâ gibi büyük âlimlerden hadis-i şerif dinleyip, rivayette bulundu.
Ondan da Ebu İsâ et-Tirmizi, Yahya bin Said, Muhammed bin Mahled, Mekki bin Abdan ve daha başka âlimler, hadis-i şerif bildirmişlerdir. Bağdat’a birkaç defa gelen imam-ı Müslim hazretlerinden Bağdat âlimleri de hadis-i şerif dinleyip rivayette bulunmuşlardır. En son 872 senesinde Bağdat’a gelmiştir.
İmam-ı Buhari’yi övmesi
İmam-ı Buhari ile Nişabur’da görüşmüş, onun ilim meclisine devam etmiştir. İmam-ı Müslim, imam-ı Buhari ile bir hadis-i şerifin müzakeresini yaparken; İmam-ı Buhari, hadis-i şerifin senedinde, onun bilmediği bir illeti gösterince, imam-ı Müslim ayağa kalkarak Buhari’nin alnından öpmüş ve methte bulunmuştur.
İmam-ı Buhari hazretleri için; “Sana buğzedenler, ancak hasedinden buğzeder. Dünyada bir benzerin olmadığına şehadet ederim” demiştir.
Hadis-i şerif öğrenmek ve öğretmek için pek çok seyahat yapan İmam-ı Müslim hazretleri, ömrünün son yıllarını Nişabur’da geçirmiş, orada hadis-i şerif dersi vermiş ve ticaretle meşgul olmuştur.
Eserleri
1) Sahih-i Müslim:
Kütüb-i Sitte’nin ikincisi olup, Buhari’nin Sahih’inden sonra gelir. Hadis ilminde Müslim (M) harfi ile gösterilir.
2) El-Müsned-ül-Kebir
3) El-Câmi’ Ale’l-Ebvâb
4) El-Esmâ ve’l-Kunâ
5) El-Efrâd vel-Vuhdân
6) Tesmiyetü Şuyuhu Mâlik ve Süfyân ve Şu’be
7) Kitab ül-Muhadramin
8) Kitabu Evlâd-is-Sahabe
9) Evhâm-ül-Muhaddirin
10) Et-Tabakât
11) Efrâd-üş-Şâmiyin
12) Et-Temyiz
13) El-İlel
3-İmam Tirmizi
Veli ve büyük hadis âlimi. İsmi, Muhammed bin Ali bin Hasan bin Bişr ez-Zâhid, künyesi Ebu Abdullah’tır. Doğum tarihi bilinmeyen Hâkim-i Tirmizi, doğum yeri olan Tirmiz’de uzun müddet kaldı. Sonra Belh’e gitti. Orda bir müddet kaldıktan sonra Nişabur’a geldi. 932 (H. 320) senesinde şehit edildi.
Sünnet-i seniyyeye tam uyan, ilmiyle âmil, ümmet-i Muhammed’in büyüklerinden olan Hakim-i Tirmizi, zamanın evliyasından olup, herkes tarafından övülmüştür. İnce manaları açıklama ve izah hususunda üstad, hadis ilminde ise sika (sağlam, güvenilir) bir âlimdi.
Buyurdu ki:
“Ahirette kurtulmak, ibadet ve amelin çok olmasıyla değil, amellerin ihlaslı ve şartlarına uygun yapılması iledir.”
Eserleri
Hâkim-i Tirmizi’nin pek çok risaleleri mevcut olmakla beraber, yazdığı meşhur kitapları;
Kitab-ül-Furuk
Hatm-ül-Vilâye ve’l-İ’lel-üş-Şer’iyye
Nevâdir-ül-Usul fi Ehâdis-ir-Resul
Gars-ül-Muvahhidin
Er-Riyâdatü ve Edeb-ün-Nefs
Kütüb-i Sitte denilen meşhur altı hadis-i şerif kitabından
biri olan Süneni Ebu Davud’un sahibi. İsmi, Süleyman bin Eşas bin İshak
bin Beşir’dir. Ebu Davud künyesiyle meşhur olup, Sicistâni nisbesiyle bilinir.
817 (H.202)’de Sicistan’da doğdu. 889 (H.275)’de Basra’da vefat etti.
Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Ebu Davud Sicistâni; Horasan, Şam, Irak,
Hicaz, Mısır gibi ilim merkezlerine giderek zamanının tanınmış âlimlerinden
ilim tahsil etti ve hadis-i şerif dinledi. Mu’cem kitaplarında ve hadis-i şerif
fihristlerinde D (dal) harfiyle ifade edilen Sünen-i Ebu Davud’a daha sonraki
zamanlarda birçok şerhler yazılmıştır.
Ebu Davud hazretleri, beş yüz bin hadis-i şerif içinden
seçtiği 4800 hadis-i şeriften şu dördünün insanlar için çok önemli olduğunu
bildirmiştir:
(Ameller niyetlere göredir.)
(İnsanın kendisine faydası olmayan şeyleri terk
etmesi Müslümanlığının güzelliğindendir.)
(Bir mümin kendisi için istediği ve sevdiği bir
şeyi, (din) kardeşi için de istemedikçe imanı kâmil olmaz.)
(Helal meydanda, haram da meydandadır. Bunların
arasında şüpheli şeyler vardır. Harama düşmemek için bu şüphelilerden sakınmak
lazımdır.)
Eserleri
Ebu Davud hazretlerinin Sünen-i Ebu Davud adlı eserinden başka, Kitab-ı
Merâsil ile Delâil-ün-Nübüvve adlı eserleri de vardır.
5-İbni Mâce (SÜNEN-İ İBN MACE)
Hadis
âlimlerinin büyüklerinden olup, Kütüb-i Sitte denilen altı sahih hadis-i şerif
kitabından Sünen-i İbni Mâce adlı eserin müellifidir. İsmi Muhammed bin
Yezid olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. 824 (H.209) te Kazvin’de doğduğu için
Kazvini adıyla bilinir. İbni Mace diye meşhur oldu. 886 (H. 273) da vefat etti.
Basra, Bağdat, Kûfe, Mekke-i mükerreme, Şam, Mısır, Horasan ve Rey gibi
zamanının ilim merkezlerine giderek, hadis-i şerif ve onunla alakalı ilimleri
tahsil etti. Gittiği bu merkezlerde büyük hadis âlimleriyle karşılaşarak,
onlardan istifade etti. Hadis ilminde yüksek dereceye ulaştı.
Zamanındaki
ve daha sonraki asırlarda yetişen hadis âlimlerince sika (güvenilir) olduğu
bildirilen İbni Mace, Sünen-i İbni Mace’yi telif
etti. Bu kıymetli eser, hadis-i şerif fihristlerinde ve mu’cemlerde, (MC)
harfleriyle gösterilmektedir.
Tefsir
ilminde de derin âlim idi. Tefsir-i Kur’an adlı eseri de çok kıymetlidir.
6-Nesai (SÜNEN-İ NESAİ)
Büyük hadis ve fıkıh âlimi. Künyesi Ebu Abdurrahman; ismi,
Ahmed bin Şuayb bin Ali bin Sinân bin Bahr bin Dinar’dır.
İmam-ı Nesai diye meşhurdur. Aslen Horasan’ın Nesa şehrindendir.
830 (H. 214) yılında orada doğdu. 915 (H.303)te Filistin’in Remle
şehrinde vefat etti. Mekke’de vefat
ettiği veya Hariciler tarafından şehit edildiği de bildirilmektedir.
Hadis ilminde imamdı, yani üç yüz binden fazla hadis-i şerifi
ravileriyle birlikte ezbere bilirdi. Yazdığı Süneni Sagir’i, Kütüb-i Sitte adı
verilen altı büyük hadis kitabından biridir. Hadis ilminde rumuzu sin (S)’dir.
İlim tahsiline Horasan’da başlayan İmam-ı Nesai; Irak, Şam, Mısır, Hicaz (Mekke
ve Medine) ve Cezire (bugünkü Cizre civarı) âlimlerinden ders aldı. Mısır’da
yerleşti. İmam-ı Nesai hazretleri, ilk
önce yazdığı Sünen-i Kebir’inde, hadis-i şeriflerin kaynakları ve
toplanması hakkında bilgiler verip, şartlarına uyan hadis-i şerifleri yazdı. Bu
eserine, kendisi Müctenâ adını vermesine rağmen Sünen-i Sagir adıyla
meşhur oldu. Şimdi, daha çok Sünen-i Nesai adıyla bilinmektedir. Bu kıymetli
eser, altı meşhur hadis kitabından biri olarak Müslümanların baş tacı oldu.
Eserleri
İmam-ı Nesai hazretleri, ömrünün sonuna doğru Şam’a gitti. Orada
Hazret-i Ali’yi kötüleyen haricilerden bazı kimseler gördü. Bunun üzerine
Hazret-i Ali ve Ehli Beyt-i Nebevi’yi öven Kitab-ül-Hasâis fi Fadli Ali bin Ebi
Tâlib ve Ehli Beyt adlı eserini yazdı.
Bu eserindeki hadis-i şeriflerin çoğunu Ahmed bin Hanbel
hazretlerinin rivayetlerinden aldı. Bu kitabını niçin yazdığını bilmeyen bazı
kimseler; “Şeyhayn’ın yani Ebu Bekir ve Ömer’in üstünlüklerini niçin yazmadın?”
dediler. Bunun üzerine; Fedâil-üs-Sahabe adlı Eshab-ı kiramın üstünlük ve
faziletlerini anlatan kitabını yazdı, Müsned-i Ali, Müsned-i Mâlik ve Duafâ
ve’l-Metrukin adlı kitaplar, onun pek kıymetli eserleri arasındadır. Sonuncusu,
basılmıştır.